NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
s. (-ter, -test), f. (-ted,- ting), i. yaş, ıslak; yağmurlu; kim .su veya başka sıvı ile yapılan; k.dili. içki yasağı olmayan (yer); kurumamış; f. ıslatmak; ıslanmak; işemek; i. yaşlık, nem, rutubet; su; yağmur; yağmurlu hava; (A.B.D.) içki yasağı aleyhtarı. all wet (argo) martaval; martavalcı. wet blanket k.dili. neşeyi kaçıran şey; şevki kıran kimse. wetbulb thermometer üstü ıslak bulundurulan termometre. wet day yağmurlu gün. wet goods fıçı veya şişelerde bulunan sıvı maddeler; k.dili. alkollü içkiler. wet nurse sütnine. wet rot nemle oluşan çürüme. wet suit ıslak dalış elbisesi. wet to the skin iliklerine kadar ıslanmış. wet'tish s. yaşça, ıslakça, nemli. wet'ness i. ıslaklık, nem, rutubet.
f. bebeğe meme vermek: itina ile bakmak .
i., (A.B.D.), k.dili. Meksikalı kaçak tarla işçisi.
i. idiş koç.
i. ıslanma, ıslatma; ıslatan şey. wetting agent kim. sıvıya ilâve edilen ıslatıcı madde.
Alışveriş Sepetiniz