NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
f. tutmak, düşmesine engel olmak, destek olmak; tahammül etmek, dayanmak, taşımak; çekmek; teselli etmek; muhafaza etmek; tedarik etmek; besleyip kuvvet vermek; doğruluğunu teslim etmek; ispat etmek, iddia etmek. sustain a defeat yenilmek. sustain a note müz. bir notayı uzatmak. sustain an objection bir itirazı kabul etmek. sustaining pedal notayı uzatan pedal. sustaining program radyo veya televizyonda masrafları istasyon tarafından karşılanan ara programı. sustaining wall istinat duvarı, set. sustained s. devamlı.
Alışveriş Sepetiniz