NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
f. (-ged, -ging) i. eğilmek, bükülmek, çökmek, bel vermek; sarkmak; yavaş yavaş düşmek (kıymet); den. rüzgâr altına sürüklenmek; i. çöküntü, eğilme, bel verme; sarkma.
i. (eski) iskandinav hikâye veya masalı; destan.
s. arif, akıllı, zeki, ferasetli, sezgin, anlayışlı sagaciousness i. akıllılık, zekâ, ariflik, bilgelik sagaciously z. ariflikle, akıllıca.
i. ariflik, akıllılık, zeka.
i. bazı kızılderili kabilelerinde reis.
i. adaçayı. garden sage adaçayı, bot. Salvia officinalis. scarlet sage ateş çiçeği. wood sage, wild sage yabanı adaçayı, bot. Salvia sylvestris.
s., i. hikmet sahibi, ağırbaşlı; akıllı; i. bilge, hikmet sahibi kimse; yaşını başını almış akıllı adam, filozof. sagely z. bilgece, hakimane, dirayetle. sageness i. bilgelik, hikmet sahibi oluş, dirayetlilik.
i. A.B.D'ne mahsus bir çeşit kokulu çalı, bot. Artemisia.
i., f. seramikte kullanılan ateşe dayanıklı toprak veya bu topraktan yapılan kap; f. böyle bir kapta ısıtmak.
s. oka benzer, ok şeklinde, oka ait; anat. sagital, oksal, sehmi.
i., astr. Nişancı takımyıldızı; Yay burcu.
s., bot., zool. ok başı seklinde, temren biçiminde.
i. sagu
Alışveriş Sepetiniz