NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

resp ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: resp
Bulunan Sonuç: 21

resp.

kıs. respective, respectively, respondent.

respect

i. münasebet, yön, husus; hürmet, saygı, itibar, hatır sayma; uyma; çoğ. hürmetler, selâmlar, saygılar. pay one's respects saygılarını sunmak. with respect to, in respect to göre, konusunda, -e gelince .

respect

f. hürmet etmek, hürmete lâyık saymak; saygı göstermek; ilgisi olmak. respecter of persons kişilere rütbesine göre değer veren kimse.

respectability

i. hürmete lâyık olma, itibar, saygınlık.

respectable

s. hürmete lâyık; namuslu; hatırı sayılır, epeyce, hayli; ahlâk veya davranışları iyi; dış görünüşü iyi. spectably z. hürmete lâyık şekilde, namusu ile.

respectful

s. hürmet gösteren, saygılı, hürmetkâr. respectfulness i. hürmetkârlık.

respective

s. her biri kendisinin olan, ayrı ayrı. They went to their respective homes. Her biri kendi evine gitti. respectively z. zikredildikleri sıra ile, birisi birine ve diğeri ötekine ait olmak üzere .

respirable

s. teneffüs edilebilir. respirabil'ity i. teneffüs edilebilme .

respiration

i. teneffüs, nefes alma, solunum; nefes, soluk.

respirator

i. teneffüs olunan havayı ısıtmak veya temizlemek için ağız veya buruna geçirilen alet, respiratör.

respiratory

s. solunumla ilgili, solunumda kullamlan, solunumun sebep olduğu. respiratory system solunum sistemi.

respire

f. teneflüs etmek, nefes almak, soluk almak; dinlenip tekrar kuvvet ve cesaret bulmak.

respirometer

i. solunumu ölçen alet; tazyikli oksijen vasıtasıyle dalgıca temiz hava veren alet, respirometre .

respite

i., f. mühlet, tehir, geçici olarak erteleme; huk. idam hükmünün infazını geçici olarak erteleme; dinlenme vakti, tatil, paydos; alacaklının borçluya tanıdığı zaman; f. mühlet vermek, tehir etmek ertelemek .

resplendent

s. parlak, şaşaalı, göz alıcı resplendence, resplendency i. parlaklık, şaşaa .

respond

i. Kitabı Mukaddes okunduktan sonra cevap yerine söylenilen sözler; mim. bir kemerin ağırlığını karşılamak amacı ile duvar içine konan yarım direk veya sütun.

respond

f. cevap vermek; karşılık verme. respondence, respondency i. cevap verme, karşılık verme. respondent s., i. cevap veren, karşılık veren; i. cevap veren kimse; huk. savunan kimse (bilhassa boşanma davalarında).

response

i. cevap; yanıtlama; tepki; papazın okuduğu şeye cevap olarak ahali veya okuyucuların terennüm ettiği veya soylediği parça.

responsibility

i. mesuliyet, sorum, sorumluluk.

responsible

s. mesul, sorumlu; sağduyulu; itimada layık; borcunu ödeyebilecek durumda olan; mesuliyetli. They are responsible to me for the results So nuçlardan onlar bana karşı mesuldür. responsibly z. itimada layık olarak.

responsive

s. cevap vermeye hazır, hevesli; uyumlu; cevap kabilinden, mukabele gibi. responsively z. hevesli olarak. responsiveness i. heveslilik.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL